21 Aralık 2020 Pazartesi

SORUMLULUĞUMUZ YOK MU?

  

PS: sahilde  ve objecktif ve gerçekçi tokat gibi^yaş 33



Açlık sadece coğrafi şartlardan kaynaklansaydı bu bilinmeyen bir kaderdi,

Ancak aç gözlülük, büyük güçlerin boy gösterisi, kaynakların gizlenmesinden, potansiyellerin katliamından ibaret olduğundan, bu bir sömürü, adaletsizliğin yaradılışıdır.

 

Demokrasi azınlık sesleri duyurmak için var olmuşken, farklılıkların sesleri kısılıyor, düşünceleri barajlara çarpıyorsa, göz ardı ediliyor ve dışlanıyorlarsa bu kültür emperyalizmi, farklılığın her boyutuna ambargodur.

 

Bilgelik ve aydınlanma tavanda asılı kalmış, yeri sağı solu aynı oranda karanlıklardan kurtaramamışsa,  medeniyet rafta tozlu kalmış ve anlaşılmayan bir kitap olmuştur. Bu da tüm beyinlere sansürdür.

 

Kadınlar bağımsızlık uğrana şiddet görüyorsa bu bir eşit mücadeledir.

Ancak, evde, işte, mecliste, sokakta taciz ve kaba kuvvetle karşı karşıya kaldıysa, taze bedeni ve korkulu dolu gözleri duvaklar altında kalıyorsa bu bir cinsin neslinin tükenişidir.

 

Çocuklar ve bebekler, şımarıklıktan ağlıyorsa bu kapitalizmin yan etkisidir. Ancak açlıktan, kölelikten, tacizden ve geleceksizlikten akıyorsa kendilerinden büyük gözyaşları, bu sapkınlıkların kabul görülmesidir.

 

Doğa ana  ekin veremez, oksijen üretmez ve canlılarını kaybediyor üzerine kablolar döşenip beton örülüyorsa ise,bu bir işkencedir.  İnsanların soykırımıdır.

HEPİMİZE PAY BİÇİLMELİDİR.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sevda halim

  Aşka uzanan her ele aslında biz takarız kelepçe, ve önce kendimize. dikenlerine rağmen sevme cesaretinde olduğun gibi kabul edip  sana kar...