PS: BEŞİKTAŞ ÇARŞI DA RAKI SOFRASINDA, YAŞ
37
Yaşanılan aşk ise; bir çok transfer başlar karşılıklı, vücut
sıvılarımız, hayallerimiz, kalp atışlarımız, kan akışlarımız, karın
kasılmalarımız, hormonlarımız, duyularımız, algımız farklı dozlarda aynı anda
birbirine karışır, tamamlanır bedenimiz, ruhumuz, zihnimiz… yani aşk aslında kimyasal
bir şeydir ve ölçülebilinir.
Telepatik, sempatik, manik, atik olur yani zaman uçar gider
tik tak tok….Anlamsız bir neşe, hayali görüntüler, kurgusal düşler içinde tüm
dünyevi süreçlerden toz olur ..uçarız.
O kişi tüm kainatın tek hâkimi, ışığımızın yörüngesidir.
Diğer gezegenleri görmeyiz biz
Oksijen yeter aşka, madene, kağıt paraya ihtiyaç yoktur. Aslında
Her şey gazdır. Büyük bir patlama olana dek…Ama zaman onu unuttuğumuz
dakikaların öcünü alır gibi, gardiyan olur yalnızlık hapsine, artık ruhumuz yer
yüzüne inmiştir. Gözümüz açılmıştır, gönlümüz yorgun düşmüş kapanmaya başlamış,
aklımız berraklaşmaya başlar.
Aşktan başka her şeyi “ geri dönüşüm” kutusuna atabilirsiniz
ama o sonsuzlukta çoktan bir yıldız gibi kayıp gitmiştir. Onu yaratmak için ne
çok emek, sevgi, fedakârlık, mücadele yaptıysanız da tek bir yanlışla yok
olabilir bir anda.
Bu saatten sonra uykusuz yarı panik geceler, gözyaşlarıyla
başlayan sabahlar, yatağın buz kesmiş hali ve belki bir kesikle kanayan vücut
tökezlemeye başlar. Artık yer altını keşfe çıkar, en dibini görene dek, yukarı
çıkmaya çalıştıkça , özgüven çöker
tependen tırnağına, yarım kalmışsın bir kere.Yani artık vurdun dibine dört nala
aşkın!
Ama zamanla yine! Bu sefer o
güzel anılar silikleşir, daha çok oksijen ister vücut yaşadığını hisseder ve
kendine acı vermeyi keser, evet şimdi dünya büyük bir boşlukta yine senindir..
SAKIN! O saçma melankoliye girme
“ Bir daha hiç böyle bir aşk yaşayamam “ ya da “ bir daha âşık olmak
istemiyorum” önyargısına.
SAKIN! Hayallerini yarım bırakma,
sakın duygularından, hormonlarından vazgeçme!
İşte o zaman ölürsün!
AŞK hep sendeydi ve şimdi
biliyorsun, neren açık, neren kırgın, sen neredesin…
Haydi, git yine tepe taklak ol…
Ve yine bu son aşkınmış gibi sarıl yaşamak denilen tutkuya!
Hatalar yap, yalnız
kal ama kanatsız uçmayı bırakma!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder