9 Şubat 2021 Salı

YALNIZLIĞA MERHABA


 

PS: ERGENLİKTE ÇOCUKLUĞUMA ÖZLEMLE / 1997 YAŞ 15


Islak ve derin bir kuytudur yalnızlık, ıslandıkça titrersiniz korkudan,

Kendinden kaçacak hiçbir tente yoktur,

Ağlar üstünüze, pişmanlıklar, hayal kırıklıkları…

Oysa bir gün öncesin de sıcak dizinde, gülen gözündesindir sevdiğinin,

Hatırlarsın okul günlerindeki pazartesi bekleyişlerini karnın da gürültüler

Kalbinde bir kelebek gibi.

Sonra an gelir,

 Sevgili omuzundaki dağınık saçların savrulur gözlerine

İstersin gün orada kalsın!

Gazete manşetiyken ölüm ilanı oluverir.

Cenazeni hayal edersin

Orada yalnız kalmayı düşünemezsin

Yani o an sevilmek istersin boşluklarını doldurup,

 yanlışlarını temizleyecek yeni bir ten,

Ama yalancı ama kayıp...

Bir taze nefes düşlersin yanağında,

Bu hayaller seni yaşatır

Yalnızlığına alışana dek

YOK OLUŞ

 


Tüm suçlar kabul görür oldu, etrafınıza bir baksanıza,

Dolandırma, hırsızlık, yalan bir beceri sayıldı,

Taçlandırıldı, tepelere çıkarıldı

İllegal işler önem kazandı, itibarı arttı

Karşılıksız sevgi raflara kaldırıldı masal olarak anlatıldı

Dostluk fayda çıkar matematiğine döndü, ömürleri kısaldı

İç çektik

Başkalaşmaya direndik

Ezik denildi

Saflıkla alay edildi

Cömertlik ve cesurluk gövde gösterisine dönüştü

Gözümüze baka baka yalanlar söylendi

Alkışladıklarımız değişti

Yaşantımız, çamurlaştı

Her şey mantığın ve kalbin dışında gelişti

Sanırım İnsanlığın yok oluşuydu

Bizi biz yapan bilincimiz yargı ve vicdan yeteneğini kaybetti

Ruhumuz can çekişti

Dünyada sinyal gönderip alan robotlara dönüşüyorduk

Pek bir önemi olmayan negatif enerjiler ve içi boş datalardan farksız değildik

Hiçbirşeyi değiştirebilecek yolumuz, inancımız, seçeneğimiz yoktu

Neyle savaşacağımızı hayal bile edemiyorduk

Yok oluyorduk

Ben sadece kayıt tutuyor

Farkındalığın acımasızlığında boğuluyordum.

8 Şubat 2021 Pazartesi

lana rey dey / ride

ps: dinleyiniz:


https://www.youtube.com/watchv=dHYJSVE16Gs&ab_channel=Nursu%C3%87u%C4%9Fal%C4%B1r



odamda. 38 yaşında


tekrar merhaba hayat....

hoşgeldim ben!

nefes için çabalıyorum yine, çocuksu 1 enerji ile

bu kızı yeniden büyütmenin telaşı içindeyim...

duygu kırılganlığındayım,

yepyeni bir bana gebeyim.

sevgiyle, şefkatle çevrelendim

kelebek çırpınışında

senin ellerindeyim.

kelepçelerimi kendim taktım

sür beni ışığa, sevgilim ...





6 Şubat 2021 Cumartesi

AŞKA DÜŞTÜM




ps: gözü kör bir aşkın içinde ölürken, bir barda, yaş 36


Paraşütsüz atladım sana..

Yüklerimden benliğimden sıyrıla sıyrıla

Kaç metre sevebileceğimizi sorgulamadan

Yere çakılmadan az öce duydum

Ruhumdaki isyanı

Gözümden hızla akan hayatıma karşı                                                                                     

Çekimin beni ölüme sürüklüyor

Görüyorum...

belki senden bir el uzanır diye dua ediyorum.


GEZİ PARKINDA YAŞANMALI AŞK!


 


PS: GEZİ DE BİR ÇADIRDA / YAŞ 31

Seni yanımda bulunca, ben geliştim,

Ağacımın dallarında zıpladım sincap gibi, tomalara yakalanmadım

Seni bende görünce ben, yüreğimde, düşüncemde, gözlerimde,

Cesaretim alevlendi, bombalara karşı direndim.

Seni orada dimdik ve sessiz görünce ben,

Savaşın türlü yollarını öğrendim.

Kıymadan , kan akmadan, yılmamayı bildim.,

Direncim çiçeklendi gülüşünle

Penguenler gibi dans ettim.

Seni sevince ben, asileştim,

Çok güzelleştim.

Yeşillendim!

3 Şubat 2021 Çarşamba

TUTKU

 




Bodrum sahili , 13 yaşında 95

 

Ne kadar da yabancılaşmışız bu kelimeye, çevremde bir sürü “aşık” var ama hangisi tutkun, deli aşık! Türk filmleriyle dalga geçer dururuz orada yaşanan dramlarla, sözlerle peki ama kim sahip Leyla’ sına, kim dağları deler sevdiği için???

 Asıl aşk hangisi? Biz çok geliştik, kültürlü olduk ya mantık evlilikleri yapıyoruz, çıkar için ilişki yaşıyoruz, reklam aşkı planları yapıyoruz. Hangisi tutku? Evet bizde de çok büyük bir tutku var; o da PARA ,  PARA, PARA… onun için yapamayacağımız şey yok! O bizim Leyla’mız , Mecnun’umuz, Scarlet’imiz!

Onu öyle yüceltmişiz ki, kendimizi bile onun kirli oyunlarına bırakmışız. Artık “ merhaba” derken insanların ceplerine bakıyoruz. Ne zamana kadar sürecek bu zalim tutku!

ibadet halinde onun için dua ediyoruz, köleler gibi plazalar, gökdelenler içinde

köle gibi, çalışmak için yaşıyoruz.

hayatın tadı madı yok.

Acaba sadece ben mi böyle düşünüyorum, bilmiyorum. Olsun ben gerçek tutkulu aşkı istiyorum.

Onu bulacağım … Çok uzaklarda…

Neyse bu kadar yeter. Uzay mekiğim 10 dakika sonra kalkıyor. Nereye mi? Tabi ki Mars’a! Belki orada para daha bulunmamıştır.

2 Şubat 2021 Salı


 

VAR MIYIZ? YOKUZ…

Varlığımızı yüzeysel, bilgisiz sorgularken biz; varlık ötesine geçenler var

Beden için en “organik”i ararken biz; bedenden çıkıp gezenler var

En güzel evi, arabayı almaya çalışırken biz; evreni ev kabul edenler var

Para ve kariyer hesaplarına gömülürken biz; bir tas çorbayla yetinebilenler var

Aşkın gerçek olup olmadığına takılırken biz; aşka uçup havada dönenler var

Politik savaşları kavramaya çalışırken biz; evrenin matematiğini çözenler var

Bir başka dili öğrenmek için uğraşırken biz; doğanın dilini çözenler var

Din hurafelerini ayıklamaya çalışırken biz, enerjinin gücünü içine çekenler var

Ne garip değil mi? aynı çağda böyle bir çelişki

Bir yanımız bilge diğer yanımız cahile bekçi…

Sevda halim

  Aşka uzanan her ele aslında biz takarız kelepçe, ve önce kendimize. dikenlerine rağmen sevme cesaretinde olduğun gibi kabul edip  sana kar...