6 Şubat 2021 Cumartesi

GEZİ PARKINDA YAŞANMALI AŞK!


 


PS: GEZİ DE BİR ÇADIRDA / YAŞ 31

Seni yanımda bulunca, ben geliştim,

Ağacımın dallarında zıpladım sincap gibi, tomalara yakalanmadım

Seni bende görünce ben, yüreğimde, düşüncemde, gözlerimde,

Cesaretim alevlendi, bombalara karşı direndim.

Seni orada dimdik ve sessiz görünce ben,

Savaşın türlü yollarını öğrendim.

Kıymadan , kan akmadan, yılmamayı bildim.,

Direncim çiçeklendi gülüşünle

Penguenler gibi dans ettim.

Seni sevince ben, asileştim,

Çok güzelleştim.

Yeşillendim!

3 Şubat 2021 Çarşamba

TUTKU

 




Bodrum sahili , 13 yaşında 95

 

Ne kadar da yabancılaşmışız bu kelimeye, çevremde bir sürü “aşık” var ama hangisi tutkun, deli aşık! Türk filmleriyle dalga geçer dururuz orada yaşanan dramlarla, sözlerle peki ama kim sahip Leyla’ sına, kim dağları deler sevdiği için???

 Asıl aşk hangisi? Biz çok geliştik, kültürlü olduk ya mantık evlilikleri yapıyoruz, çıkar için ilişki yaşıyoruz, reklam aşkı planları yapıyoruz. Hangisi tutku? Evet bizde de çok büyük bir tutku var; o da PARA ,  PARA, PARA… onun için yapamayacağımız şey yok! O bizim Leyla’mız , Mecnun’umuz, Scarlet’imiz!

Onu öyle yüceltmişiz ki, kendimizi bile onun kirli oyunlarına bırakmışız. Artık “ merhaba” derken insanların ceplerine bakıyoruz. Ne zamana kadar sürecek bu zalim tutku!

ibadet halinde onun için dua ediyoruz, köleler gibi plazalar, gökdelenler içinde

köle gibi, çalışmak için yaşıyoruz.

hayatın tadı madı yok.

Acaba sadece ben mi böyle düşünüyorum, bilmiyorum. Olsun ben gerçek tutkulu aşkı istiyorum.

Onu bulacağım … Çok uzaklarda…

Neyse bu kadar yeter. Uzay mekiğim 10 dakika sonra kalkıyor. Nereye mi? Tabi ki Mars’a! Belki orada para daha bulunmamıştır.

2 Şubat 2021 Salı


 

VAR MIYIZ? YOKUZ…

Varlığımızı yüzeysel, bilgisiz sorgularken biz; varlık ötesine geçenler var

Beden için en “organik”i ararken biz; bedenden çıkıp gezenler var

En güzel evi, arabayı almaya çalışırken biz; evreni ev kabul edenler var

Para ve kariyer hesaplarına gömülürken biz; bir tas çorbayla yetinebilenler var

Aşkın gerçek olup olmadığına takılırken biz; aşka uçup havada dönenler var

Politik savaşları kavramaya çalışırken biz; evrenin matematiğini çözenler var

Bir başka dili öğrenmek için uğraşırken biz; doğanın dilini çözenler var

Din hurafelerini ayıklamaya çalışırken biz, enerjinin gücünü içine çekenler var

Ne garip değil mi? aynı çağda böyle bir çelişki

Bir yanımız bilge diğer yanımız cahile bekçi…

29 Ocak 2021 Cuma

KENDİMLE HESAPLAŞMA

 

 


 

PS: / İLK UZUN BİRLİKTELİĞİN İÇİNDE SAVAŞIRKEN / “0” / 2012 / YAŞ 30
 
Geç artık karşı tarafa, hadi bak önüne, tutamayacağım bu eli daha fazla,

bırak artık!


eminsin şimdi, etmediğin bir kavga, gitmediğin bir yol, paylaşmadığın bir şey kalmadı .

hadi gidebilirsin özgür bırak onu artık..ve kendini..
 
Yapabilirsiniz ikinizde,
beraber büyüdünüz evet
kaç kere kırdınız kaç kere yanıldnız ve yanıltınız
kaç kere öldürdünüz aşk sandığınızı
canlanmadı da tekrar
alışkanlıklardan kaç kere bıkıp yüzlerinizi karaladınız aynalarda, birbirinize baka baka..
ve korkup başkalarından, birbirinize sıkıca sarıldığınızda kaçıncı günü koşarak uzaklaşmak geldi içinizden tekrar hatırla!
hadi git artık gidebildiğin kadar uzağa!
 
Yapabilirsin Sende,
yıpratmadan kendini
oynamadan dram sahnelerini
ve dans etmeden masaların üstünde, koşmadan kör gözlerin ateşine,
yapabilirsin sende sabırla yeniden birikmeyi bekle
sev kendini, kimseden nefret etmeden , kendinden öc almadan...
sakin, umutla öldürmeden geçmişi, parıltı ile bakadacaksın yarınlara inan...
gidebilirsina artık

4 sene sonra
bu sefer bir kış günü
tekrarlamadan eski hataları
yola çıkacaksın, kendi yoluna,


kendi adımlarınla
sabırla...
içinde savaş olmadan duru bir su gibi bakacaksın ufka.

 

26 Ocak 2021 Salı


İNSAN Farkında mı?

Her “insansı” dünyaya gelmiş en yaygın ve etklili biyolojik bir silahtır.

Ekolojik bir felaket ve tüm türlerin katilidir.

Kontrolsüz, bencil ve acımasız, yarın yokmuşçasına yaşayan canlı ve bilinçli zamansız bombalardır.

 

Peki ya “ insanlık”, dünyada gelişmiş, üst bilinç ve saf iradenin, ortak vicdanın bir mucizesidir.

Önce hisseder

Fark eder

Düşünür

Ve hareket ederler….

Keşfeden, icat eden

Yerinden durmadan yükselebilen gelişen bilgi tohumlarıdır

Fedakar, çalışkan ve özgürdürler!

Her şey serbest, her şey yasaktır onlara,

 Doğruyu ve sınırları bilirler yüreklerinde…

Toplam enerjinin bedenidirler

Yaratıcının yansıması,

Evrene ömür katanlardır.

Hadi “insan” olalım mı?

 

 

 

 

 

  

9 Ocak 2021 Cumartesi

Çoktan “ 1 “liğe

 ÇAĞA DAİR





Sentezleme çalışmaları başlar…2010 / 28 yaşında

 

Bireyden topluma, toplumdan evrenselliğe ve oradan tekrar 1’liğe bir akış var, zihinlerimizin ötesinde duygularımızla , duyularımızla hissedebileceğimiz…

 

Mesela ahlak anlayışımızı oluşturmadan önce ve zamandan bağımız olarak, mutlak ve kalp gözümüzle görebildiğimiz; sınırlarımızı, hayır”larımızı, inanç ve düşünme sistemimize kendimizden yükselip tekrar görmemiz gerekir.  Bunu yapamazsak; özümüze ait olmayan ve ait hissetmediğimiz tabulara, kurallara, adetlere, o anki toplumsal değerlere sıkışıp kalır çıkış yolu bulamayıp ego duvarlarına toslar toslar geri gideriz.

 

Bireyler geliştikçe, zıtlıkların birliği doğar, her sonuç başka bir çelişkiyi getiren sorguladıkça iyiye yönelme çabasında, kendimize yeni değerler, amaçlar hatta yeni özellikler ekleyebiliriz, sürekli aynı model bir makine olarak kalmak da güncellemiyor insanı değil mi?

 

Herkes sevgiyi, en derinde nefes alışında, huzurlu ve güvende hissettiği her alanda, bitkiden

Hayvandan, insandan, müzikten, şiirden sarmalandığı her hissîn de gülümseriz kalbimizle ve biz hep birlikte muhteşem bir enerji mozaiği olur, rengârenk yükseliriz, geriye gökkuşaklarının altındaki o müthiş hazine kalır bilgiden sevgiden iyilikten güçlenir, yeniden doğanlarımız, evrenle bütünleşiriz o an tüm boşluklarımız iliklerine kadar dolar ama biz hafifler yükseliriz.


2 Ocak 2021 Cumartesi

Terakki Ruhu

 

Bu blog da olmazsa olmazdı...tüm yeteneklerimi ve kendimi kesfettiğim yer
YAŞ 36, MEZUnLAR DERnEĞİ AnISInA,

 

Anne kucağımızdan, oyun odamızdan yeni çıkmışız, görgülü, eğitimli, çalışkan ailelerden gelmişiz, hepimiz eşitiz, merak hüzün, kaygı içinde bahçe de bir anda askeri nizamındayız. Sevecen, modern, deneyimli öğretmenlerimizin sıcacık takibinde ve Ata’mızın huzurundayız.

Ayrılık zor gelse de ışıklı tertemiz, renkli, aydınlık sınıflardayız belki korkuyla belki neşeyle tuttuk o an birbirimizi bilmeden o ellerin sahipleriyle büyüyeceğimizi, paylaşacaklarımızı…

İdealist, kendine güvenli, disiplinli öğretmenlerin gözlerinde parladı geleceğimiz;  prensipli, saygın, Becerikli, girişken, kendinden emin, atik, yaratıcı gençlerdik, öğretmenlerimizin amaçları aynıydı, yöntemleri farklı. Bembeyaz mezuniyetler geçiyor ancak az firelerle olgunlaşmaya, bilinçlenmeye devam ediyor, dostluklar kardeşliğe dönüşüyordu.  Eğitim sistemindeki sınav yarışları bizi sarsmıyor, barajlara takılmıyorduk. Özel derslere, kurslara gömülmüyorduk,  temelimiz sağlamdı. Yeteneklerimizi keşfedebiliyor, profesyonel sporcular, tiyatrocular, solistler gibi başarılara koşuyorduk.

Sonunda 2000’e 5 kala zaman sayacı sıfırlandı,  12 yıllık serüvenimizde, kişiliklerini örnek aldığımız şimdi dostumuz olan öğretmenlerimiz ve müdürlerimizin bilgileriyle, atamızın özümsenmiş fikirleriyle, ileri ve girişken ruhumuzla, manasını kavradığımız dualarla, ahlakımızı yücelttiğimiz kişiliğimizle, becerilerimiz ve sosyal başarılarımızla, aklımızda, kalbimizde binlerce anı ve dostlarımızla beraber çıktığımızda biliyorduk ki kopmayacağız.  Talaş günleri, neşeli ve acı günlerde bir arada oluyorduk.

Bunca şey kazandığımız bu tarihi ve özel çatıyı şimdi “ terakki ruhuyla” bütünleştiriyor, tüm mezunlarımız, emekli hocalarımızla kocaman bir aile olma yolunda ilerliyoruz.

Terakki ruhuyla, birbirimize ve büyüyen yeni terakkilere bu sefer profesyonel yeteneklerimiz, işbirliklerimiz, desteklerimiz katkı sağlıyoruz.

Gelin yine yeniden, hatırlayalım BİZ TERAKKİLİYİZ!


Sevda halim

  Aşka uzanan her ele aslında biz takarız kelepçe, ve önce kendimize. dikenlerine rağmen sevme cesaretinde olduğun gibi kabul edip  sana kar...